29 - Mardin Yolunda

Stok Kodu:
9786256873353
Boyut:
13x19.5
Sayfa Sayısı:
234
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-06
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%38 indirimli
230,00TL
142,60TL
9786256873353
739050
29 - Mardin Yolunda
29 - Mardin Yolunda
142.60

Savcı’nın oğlu 4 gündür uyumamıştı ve uykusuzluğun içinde sayıklamaya başlamıştı...
Sen hiç bu Dünya’nın düzenine alışabildin mi?
Hani en basitinden, her gün insanların birbirlerini çekiştirmesine, yüzüne gülerken arkandan her türlü dedikoduyu yapmalarına, iyilerin erken giderken, kötülerin uzun ve zenginlik içinde şımarmalarına, sonra yalanı bir de çarşı pazar gezerek doğru diye satmalarına alışabildin mi?
Ya da küçük sineklere alışabildin mi mesela? Sessizce uçan sivrisineğin yanına geldiğinde vızır vızır edişine, sonra kanını çekip seni kaşıntınla yalnız bırakmasına ne dersin?
Bir de şu doğanın durumu ne ilginç değil mi? Bir bahar geldiğinde çiçek açıyor, meyve veriyor, sonra diğer bahar da kupkuru kalıyor... Bu nasıl düzendir yahu?
Sen hiç gökyüzüne alışabildin mi? Sonu olmayan göklerin yakın tarafında bulutlar nasıl ihtişamlı bir dengede duruyor öyle!
Şu karıncaların durumuna hiç alışabildin mi peki? Öleceklerini bile bile insanların geçecekleri yollara ev yapmaları ilginç gelmiyor mu sana da?
Alışamadığım çok şey var benim, bugün, yarın, dün ve her gün...
Nedendir ki Dünya haftalardır şu mektuplarla çalkalanırken işin içinde kendimi nasıl bulduğuma hiç alışamadım. Hadi buldum, tamam ama çözmek istesem de çözemediğime bir türlü alışamadım.
Uykusuz gecelerimin 4. günü bugün. Şimdi kalkacağım ve gideceğim yolda neyle karşılaşacağımı bilmiyorum. Yine de gitmek istiyor muyum, evet...
Sahi, ne diyorum ben! Kalk arkadaş kalk, geç kalıyorsun uçağa...

Savcı’nın oğlu 4 gündür uyumamıştı ve uykusuzluğun içinde sayıklamaya başlamıştı...
Sen hiç bu Dünya’nın düzenine alışabildin mi?
Hani en basitinden, her gün insanların birbirlerini çekiştirmesine, yüzüne gülerken arkandan her türlü dedikoduyu yapmalarına, iyilerin erken giderken, kötülerin uzun ve zenginlik içinde şımarmalarına, sonra yalanı bir de çarşı pazar gezerek doğru diye satmalarına alışabildin mi?
Ya da küçük sineklere alışabildin mi mesela? Sessizce uçan sivrisineğin yanına geldiğinde vızır vızır edişine, sonra kanını çekip seni kaşıntınla yalnız bırakmasına ne dersin?
Bir de şu doğanın durumu ne ilginç değil mi? Bir bahar geldiğinde çiçek açıyor, meyve veriyor, sonra diğer bahar da kupkuru kalıyor... Bu nasıl düzendir yahu?
Sen hiç gökyüzüne alışabildin mi? Sonu olmayan göklerin yakın tarafında bulutlar nasıl ihtişamlı bir dengede duruyor öyle!
Şu karıncaların durumuna hiç alışabildin mi peki? Öleceklerini bile bile insanların geçecekleri yollara ev yapmaları ilginç gelmiyor mu sana da?
Alışamadığım çok şey var benim, bugün, yarın, dün ve her gün...
Nedendir ki Dünya haftalardır şu mektuplarla çalkalanırken işin içinde kendimi nasıl bulduğuma hiç alışamadım. Hadi buldum, tamam ama çözmek istesem de çözemediğime bir türlü alışamadım.
Uykusuz gecelerimin 4. günü bugün. Şimdi kalkacağım ve gideceğim yolda neyle karşılaşacağımı bilmiyorum. Yine de gitmek istiyor muyum, evet...
Sahi, ne diyorum ben! Kalk arkadaş kalk, geç kalıyorsun uçağa...

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 142,60    142,60   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat