Birinci Dünya Savaşında, İngilizlerin Uzak Doğudaki kuvvetlerinin, kesin sonucu sağlayacak Batı Cephesine sevk edilmelerini mümkün olduğu kadar geciktirmek ve çok sayıda İngiliz kuvvetini Mısır’da oyalamak, Alman savaş stratejisi ve savaşın seyri açısından gerekli idi. Süveyş Kanalı, Almanlar tarafından ‘İngiliz imparatorluğunun şah damarı’ olarak tanımlanmıştı, işte bu şah damarının kesilmesi yani Kanal trafiğinin engellenmesi gerekiyordu.Alman Genelkurmay Başkanı Von Moltke, Enver Faşa’ya gönderdiği mektupta, Osmanlıların mümkün olduğunca İngiliz ve Rus kuvvetlerini üstüne çekmesini, enerjik bir çabayla islam ihtilalini gerçekleştirip Kafkasya’ya karşı harekete geçmesini ve bunun için acele etmesini istiyordu. Bu kitapta, hezimetle sonuçlanan Kanal harekâtında Osmanlı askerlerinin çöllerde yaşadığı hüzünlü hikayeler derlenmiştir.
Birinci Dünya Savaşında, İngilizlerin Uzak Doğudaki kuvvetlerinin, kesin sonucu sağlayacak Batı Cephesine sevk edilmelerini mümkün olduğu kadar geciktirmek ve çok sayıda İngiliz kuvvetini Mısır’da oyalamak, Alman savaş stratejisi ve savaşın seyri açısından gerekli idi. Süveyş Kanalı, Almanlar tarafından ‘İngiliz imparatorluğunun şah damarı’ olarak tanımlanmıştı, işte bu şah damarının kesilmesi yani Kanal trafiğinin engellenmesi gerekiyordu.Alman Genelkurmay Başkanı Von Moltke, Enver Faşa’ya gönderdiği mektupta, Osmanlıların mümkün olduğunca İngiliz ve Rus kuvvetlerini üstüne çekmesini, enerjik bir çabayla islam ihtilalini gerçekleştirip Kafkasya’ya karşı harekete geçmesini ve bunun için acele etmesini istiyordu. Bu kitapta, hezimetle sonuçlanan Kanal harekâtında Osmanlı askerlerinin çöllerde yaşadığı hüzünlü hikayeler derlenmiştir.